rss: yazılar
arama
Şaban Ayının Fazileti

Şaban ayı, üç ayların ikincisidir. Bu aya ait bazı vazifeler vardır. Berat gecesi de bu ay içindedir. Şimdi bu vazifeleri açıklayalım.
Şaban Ayında Oruç
Üsâme b. Zeyd anlatıyor: “Resûl-i Ekrem (s.a.v) peş peşe o kadar oruç tutardı ki biz onun sürekli oruç tutacağını sanırdık. Bazan da (ramazan ayı dışında) iki gün hariç hiç oruç tutmazdı. Şaban ayında oruç tuttuğu kadar başka hiçbir ayda oruç tutmazdı. Bir gün Resûlul-lah’a (s.a.v),
“Ey Allah’ın Resülü, bazan peş peşe o kadar oruç tutuyorsunuz ki, neredeyse her gününüzü oruçlu geçiriyorsunuz. Bazan da iki gün dışında hiç oruç tutmuyorsunuz” dedim. Peygamber Efendimiz (s.a.v),
“O iki gün hangileri?” diye sordu. Ben,
“Pazartesi ve perşembe” dedim. Bunun üzerine Resûlullah Efendimiz (s.a.v),
“Bu iki günde ameller âlemlerin Rabbi’ne arzedilir; ben de amellerimin oruçlu iken arzedilmesinden hoşlanırım” buyurdu. Sonra ben,
“Şaban ayında oruç tuttuğunuz kadar, hiçbir ayda oruç tuttuğunuzu görmedim” dedim. Peygamber Efendimiz (s.a.v),
“Receb ve ramazan ayları arasında olan bu aydan insanlar gafil kalıyorlar. Halbuki o ay, amellerin âlemlerin Rabbi’ne arzedildiği aydır. Ben de amellerimin oruçlu iken ilâhî huzura arzedilmesinden hoşlanırım”1 buyurdu.
İbn Abbas (r.a) anlatıyor: “Resûlullah (s.a.v) ramazan ayı dışında peş peşe o kadar çok oruç tutardı ki, onu görenler, ‘Vallahi, Resûl-i Ekrem (s.a.v) sürekli oruç tutacak!’ derdi. Bazan da hiç nâfile oruç tutmazdı. Onu görenler, ‘Resûlullah (s.a.v) hiç nâfile oruç tutmayacak’ derdi.”2
Hz. Peygamber (s.a.v) sürekli oruç tutulmasını tavsiye etmiyordu. Bu konuda kendisine uyulmasını istiyordu. Konuyla ilgili bir hadis şöyledir:
Abdullah b. Ömer (r.a) anlatıyor:
Resûl-i Ekrem (s.a.v) bana,
“Sen gündüzleri sürekli oruç tutup, geceleri de ibadetle migeçiriyorsun?”diye sordu. Ben de,
“Evet, öyle yapıyorum” dedim. Resûlullah (s.a.v) beni uyararak, şöyle buyurdular:
“Fakat ben ara sıra oruç tutarım, ara sıra tutmam. Gecenin bir kısmında namaz kılar, bir kısmında uyurum. Hanımlarımla birlikte olurum. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir.”3
Konuyla ilgili bir başka hadis de şöyledir:
Enes (r.a) anlatıyor:
“Ashaptan bazıları, ‘Biz hiç evlenmeyeceğiz’, bazıları, ‘Biz et yemeyeceğiz’, bazıları da, ‘Biz gece yatıp uyumayacağız, sürekli ibadetle meşgul olacağız’ dediler. Onların bu sözleri Resûl-i Ekrem’e (s.a.v) ulaşınca Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurdu:
“Ne oluyor onlara da böyle konuşuyorlar? Ben gecenin bir kısmında namaz kılarım, bir kısmında uyurum. Gündüzleri bazan oruç tutar, bazan yerim. Hanımlarımla da birlikte olurum. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir.”4
Konuyla ilgili ashaptan gelen bir olay da şöyledir:
Selmân (r.a), Ebü’d-Derdâ’yı (r.a) ziyarete gitti. Resûl-i Ekrem (s.a.v) ikisini kardeş yapmıştı. Selmân (r.a), Ebü’d-Derdâ’nın zevcesini pejmürde bir halde gördü. Ona, “Bu halin nedir?” diye sordu. O da, “Senin kardeşin Ebü’d-Derdâ’nın dünyaya bir ihtiyacı yoktur; benimle hiç ilgilenmiyor ki!” dedi. Ebü’d-Derdâ (r.a) eve geldiğinde, Selmân’ı (r.a) gördü ve ona yemesi için yemek getirdi. Selmân (r.a), “Ye!” dedi. O da, “Ben oruçluyum” cevabını verdi. Bunun üzerine Selmân (r.a), “Sen yemek yiyene kadar, ben de yemeyeceğim” dedi. Ebü’d-Derdâ (r.a) mecbur kaldı, nâfile orucunu bozup yemeği yedi. Gece olduğunda Ebü’d-Derdâ (r.a), ibadet için kalkmak istedi. Selmân (r.a) ona, “Şimdi yat, uyu!” dedi. Aradan belli bir süre geçtikten sonra tekrar kalkmak istedi; Selmân (r.a) yine, “Uyu!” dedi. Gecenin son bölümü olduğunda Selmân (r.a), Ebü’d-Derdâ’ya (r.a), “Kalk, işte şimdi namaz kılalım” dedi. Kalktılar ve beraberce gece namazı kıldılar. Selmân (r.a), Ebü’d-Der-dâ’yı (r.a) şöyle uyardı:
“Şunu bil ki nefsinin senin üzerinde hakkı vardır, misafirinin hakkı vardır, ailenin hakkı vardır. Herkese hakkını ver.”
Sonra beraberce Resûlullah’ın (s.a.v) yanına gidip bu durumu ve aralarındaki konuşmayı aktardılar. Hz. Peygamber (s.a.v),
“Selmân doğru söylüyor”buyurarak onu tasdik etti.5
1 Ahmed, Müsned, 5/201.
2 Buhârî, Savm, 53; Müslim, Sıyâm, 178.
3 Buhârî, Savm, 56; Müslim, Sıyâm, 181; Ahmed, Müsned, 2/188.
4 Buhârî, Nikâh, 1; Müslim, Nikâh, 5.
5 Buhârî, Edeb, 86; Tirmizî, Zühd, 63.
Kutsal Günler ve Geceler, Mahmut Kaya, Semerkand Yayınları
Bu yazı 2.120 kere okunmuştur.
Sosyal medya:
Tweetle